Tiroit Bezi Hastalıkları: Tanı, Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Tiroit Bezi Hastalıkları ve Toplumsal Etkileri

Medical Park Tokat Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Faruk Kutlutürk, tiroit bezi hastalıklarının toplumda oldukça yaygın olduğunu vurguluyor. “Neredeyse her dört kişiden biri, yaşamları boyunca tiroit ile ilgili bir sorunla karşılaşmaktadır. Normal olmayan tiroit hormon değerleri, vücutta kalp, sindirim sistemi, kilo kontrolü, saç dökülmesi ve kansızlık gibi pek çok organda hastalık belirtilerine yol açabilir” diyor.

Tiroit Sorunları ve Tanı Süreci

Prof. Dr. Kutlutürk, tiroit hastalıklarının insan metabolizması üzerindeki etkilerini ve tedavi yöntemlerini anlatarak, “Hekimler, hastanın hangi şikayetle gelirse gelsin, tiroit kaynaklı bir sorun olup olmadığını anlamak için tiroit testlerinin normal olmasını görmek isterler. Tiroit hastalıklarına erken tanı konulması ve uygun tedavi edilmesi, hastaların kısa sürede yüz güldürücü sonuçlar almasını sağlar” şeklinde konuştu.

Belirtilere Dikkat!

Tiroit bezinin, boyun ön tarafında kelebeğe benzeyen bir endokrin organı olduğunu belirten Prof. Dr. Kutlutürk, “Tiroit bezinde T3 ve T4 hormonları üretilmektedir. Bu hormonların üretimi, hipofiz bezinden salgılanan Tiroit Stimülan Hormonu (TSH) tarafından düzenlenir. Tiroit ve hipofiz bezi hastalıklarında bu hormonların (T3, T4, TSH) kandaki düzeyleri etkilenir. Tiroit hastalıkları, tiroit hormonlarının az veya çok salgılanmasıyla ilgili fonksiyonel hastalıkları veya tiroit iltihabı, nodülleri, tiroit kanseri gibi yapısal hastalıkları kapsamaktadır. Tiroit hormonları, metabolizmayı düzenleyen önemli hormonlardır; eksiklik veya fazlalık durumlarında ise vücut ağırlığında beklenmeyen değişimler, duygu durumu değişiklikleri, sindirim sistemi bulguları, ciltte kuruma, adet düzensizlikleri, saç dökülmesi, halsizlik ve yorgunluk gibi çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir” ifadelerini kullanıyor.

Çocuklarda Tiroit Hastalıkları

Tiroit hormonlarının, yaşamın her aşamasında, anne karnından ölüme kadar gerekli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kutlutürk, “Yenidoğan her çocuğa topuk testi uygulanır ve tiroit hormonlarının normal olduğu teyit edilir. Çocukluk döneminde, erişkinlere göre daha nadir de olsa tiroit hastalıkları görülebilir. Tiroit hastalığı bulunan gebeler, bebeğin sağlıklı gelişimi konusunda endişe taşıyabilirler. Özellikle gebeliğin ilk 12 haftasında, bebeğin annenin tiroit hormonlarına ihtiyaç duyması nedeniyle, gebelik öncesi ve sırasında sıkı takip ve ilaç doz ayarlamaları yapılmalıdır. Tiroit hastası olan gebelerde, ilaçların uygun dozda kullanılması sayesinde sorunsuz bir gebelik dönemi, sağlıklı bir doğum ve bebek dünyaya getirmek mümkündür” dedi.

Halsizlik ve Yorgunluk Belirtileri

Tiroit hastalıkları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kutlutürk, “Tiroit fonksiyonuyla ilgili hastalıklar genellikle iki türdendir; bunlar az çalışan tiroit hastalığı (Hipotiroidizm) ve aşırı çalışan tiroit hastalığı (Hipertroidizm) olarak bilinir. Tiroit bezinin az çalışması, doğuştan olabileceği gibi, tiroit iltihabı (Hashimoto tiroiditi), iyot eksikliği veya cerrahi müdahale gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Tiroit hormonunun vücutta yeterince olmaması, halsizlik, yorgunluk, kilo alımı, cilt kuruması, saç dökülmesi, kabızlık ve adet düzensizlikleri gibi birçok belirtiye yol açabilir” dedi.

Tanı Yöntemleri

Tiroit hastalıklarının tanısı için genellikle kan tahlili ve ultrasonografi yöntemlerinin yeterli olduğunu belirten Prof. Dr. Kutlutürk, “Bazı tiroit nodülü olan ve aşırı çalışan tiroit bezine sahip hastalarda sintigrafi tetkiki de gerekli olabilmektedir. Tiroit nodülü, ayrı bir hastalık olup, iyi huylu ve kötü huylu ayırımını yapmak için tiroit biyopsisi yapılması ve sonuçlarına göre tedavi planı oluşturulması gerekmektedir” diyerek önemli bir noktaya dikkat çekti.

Tedavi Yöntemleri

Tedavi seçeneklerine değinen Prof. Dr. Kutlutürk, “Tiroit hastalıklarında diyet, ilaç, radyoaktif iyot (atom tedavisi) veya cerrahi müdahale gibi tedavi yöntemleri, hastalığın türüne göre şekillenmektedir. Tiroitle ilişkili diyetler durumdan duruma değişiklik göstermektedir. Örneğin, iyot eksikliğine bağlı tiroit hormon azalmasında iyot tedavisi önerilirken, aşırı hormon üreten tiroit hastalıklarında iyot kullanımı yasaklanır. Tiroit hormon eksikliklerinde tedavi için tiroit hormonları kullanılırken, tiroit bezinin fazla hormon ürettiği durumlarda ise ilaçlarla hormon üretiminin durdurulması, radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi seçenekler bulunmaktadır” açıklamasında bulundu.

Tiroit ve Obezite İlişkisi

Tiroit hastalıkları ve obezite arasında önemli bir ilişki bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Kutlutürk, “Tiroit hastalıklarının bazal metabolizmayı etkilemesi sonucunda az hormon salgılanması obeziteye yol açabilirken, fazla hormon salgılanması durumunda ise vücut ağırlığında azalmaya neden olabilmektedir. Beklenmeyen kilo alımı, kilo vermekte zorlanma veya istemsiz kilo kayıpları gibi durumlarda, tiroit hastalıkları akla gelmelidir. Tiroit bezi, boyut ve ağırlık olarak nispeten küçük bir endokrin bez olmasına rağmen, çok çeşitli belirti ve hastalıklara yol açabilmekte, doğru tanı ve etkili tedavi ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorum yapın