Omurga Pili ile Felçli Hastalar İçin Yeni Umut: Nöromodülasyon Teknolojisi

Omurga Pili ile Yeni Bir Umut: Nöromodülasyon Teknolojisi

Omurga pili olarak adlandırılan nöromodülasyon cihazı, omurga zedelenmesi sonucu yürüyemeyen hastalar için umut verici bir tedavi seçeneği sunuyor. Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kemal Paksoy, bu teknolojinin sadece hareket kaybı yaşayan hastalar değil, aynı zamanda idrar kontrolü sorunları yaşayan bireyler ile multipl skleroz (MS) ve amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalarında da etkili bir şekilde kullanılabileceğini belirtiyor.

Dr. Paksoy, “Felçli hastalar için ‘hayatlarına felçli olarak devam edecekler’ düşüncesi artık geçerli değil,” diyerek, nöromodülasyon pilinin sunduğu yeni tedavi protokolleri ile hastaların yaşam kalitelerini artırabileceğini vurguladı.

Felçli Hastalar için Umut Verici Bir Yaklaşım

Omurga pili olarak bilinen nöromodülasyon cihazı, çeşitli sağlık durumları için uygulanabilir bir çözüm sunmaktadır. Op. Dr. Kemal Paksoy, bu cihazın şu durumlarda etkili olabileceğini ifade ediyor:

  • Omurga zedelenmesi
  • Yüksekten düşme
  • Travma sonucu yaralanmalar
  • Silahlı yaralanmalar
  • Ameliyat sonrası yürüyemeyen hastalar
  • İdrarını kontrol edemeyen bireyler
  • Multipl skleroz (MS) hastaları
  • Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastaları

Dr. Paksoy, klasik tedavi yöntemlerinin genellikle yetersiz kaldığını, özellikle trafik kazası veya benzeri travmalar sonrası hastaların ameliyatla tedavi edilmesine rağmen, “maalesef bundan sonraki hayatı felçli olarak devam edecek” denildiğini hatırlatıyor. Ancak bu düşüncenin artık değiştiğini vurguluyor.

Yeni Bir Tedavi Protokolü

Artık felçli hastalar için alternatif bir tedavi protokolü mevcut. Op. Dr. Kemal Paksoy, “Geçmişte, felçli hastalar için başka bir tedavi seçeneği yoktu. Ancak şu anda nöromodülasyon pili ile yeni bir yaklaşım benimsiyoruz,” diyor.

Nöromodülasyon pili ile sinir üzerine yerleştirilen cihazların programlandığını belirten Dr. Paksoy, bu sayede kasların harekete geçirilerek fizik tedavi ile güçlendirildiğini ifade ediyor. Ayrıca, harabiyete uğrayan nöron hücrelerinin yenilenmesi için kök hücre uygulamaları da devreye giriyor. “Bu üç ayaklı tedavi yaklaşımı, daha önce ‘kesinlikle senin için artık yapacak bir şey yok’ denilen hastalarda bile yüz güldürücü sonuçlar elde etmemizi sağlıyor,” diyor.

Dr. Paksoy, bu tedavi sürecinin sonuçlarını örneklerle açıklıyor: “Yatalak bir hastayı oturma pozisyonuna getirebiliyoruz. Oturmakta olan bir hastayı destekle ayakta durma pozisyonuna getirebiliyoruz. Yatak içerisinde yalnızca yukarıya bakan bir hastanın kollarını hareket ettirmeye başlaması, sonrasında oturmaya başlaması, idrar ya da dışkı kaçıran bir kişinin artık sosyal bir ortamda bulunabilmesi, destekle ayağa kalkabilmesi, hastalar için yaşam konforunu artıran müthiş bir gelişme.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorum yapın