Multipl Miyelom: Belirtileri, Sebepleri ve Tedavi Yöntemleri

Multipl Miyelom: Tanım ve Belirtiler

Multipl miyelom, kemik iliğinde bulunan plazma hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu gelişen bir kanser türüdür. Hematolojik kanserler arasında yer alan bu hastalık, her 10 kanser vakasından 1’inde görülmektedir. Genellikle 60 yaş üstü bireylerde ortaya çıksa da, hastaların %5-10’unu 40 yaşından daha genç kişiler oluşturmaktadır.

Toplumda pek bilinmeyen ve hekimler tarafından “esrarengiz” olarak tanımlanan multipl miyelomun en yaygın belirtilerinden biri, şiddetli kemik ağrıları ve herhangi bir travma olmaksızın meydana gelen kırıklardır. Bunun yanı sıra kansızlık da hastalığın önemli bir belirtisidir. Bu hastalık, böbrekleri de etkileyebilir ve ani böbrek yetmezliği gelişmesine neden olabilir. Ancak tıp dünyasından gelen umut verici gelişmeler, hastalığın tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini göstermektedir.

Acıbadem Maslak Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, son yıllarda tıpta yaşanan baş döndürücü gelişmelerin multipl miyelom tedavisinde umutları artırdığını vurguluyor. “Akıllı ilaçlar ve kemik iliği nakli sayesinde, hastalar daha önce elde edilemeyen başarı oranları ile tedavi edilmektedir. Bu sayede hastaların yaşam süreleri ve kalitesi önemli ölçüde artmaktadır” diyor.

Hastalığın Sebepleri ve Risk Faktörleri

Multipl miyelom, plazma hücrelerinin anormal bir şekilde artışıyla karakterizedir. Normal şartlarda plazma hücreleri, bağışıklık sistemimizin önemli bir parçası olarak immün globülin adı verilen proteinler (antikorlar) üretir. Ancak bazen bu hücrelerin artışı, yalnızca tek tip, işlevsiz anormal proteinlerin salınımına yol açar. Bu durum, normal antikor üretiminde büyük eksiklikler yaratır ve kemik iliğinde bulunan diğer normal hücrelerin üretimini engelleyerek multipl miyelomun gelişmesine neden olur.

Multipl miyelomun neden oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörlerinin hastalığın gelişimini artırdığı bilinmektedir. Araştırmalar, multipl miyelomun özellikle şu gruplarda daha yaygın olduğunu göstermektedir:

  • Erkeklerde görülme sıklığı daha fazladır.
  • İleri yaş (ortalama görülme yaşı 60) ve aile öyküsü olan bireylerde daha yaygındır.
  • Radyasyona maruz kalma, enfeksiyonlar, kronik inflamasyon, tarımda kullanılan böcek öldürücü ilaçlara maruz kalma gibi faktörler riski artıran etkenler arasında yer alır.

Multipl Miyelomun Tedavi Yöntemleri

Multipl miyelomun tedavi sürecinde, hastaların yaşam sürelerini uzatmak ve yaşam kalitelerini artırmak hedeflenmektedir. Prof. Dr. Mustafa Çetiner, multipl miyelomun dünyada en fazla kök hücre transplantasyonu (kemik iliği nakli) yapılan hastalık olduğunu belirtmektedir. “Günümüzde kemoterapi yaklaşımları giderek azalmaktadır ve bunların yerini hedefe yönelik antikor tedavileri ile hücre içi sinyal iletimini hedef alan tedavi yöntemleri almaktadır. Bu yeni tedavi yöntemleri sayesinde, ortalama 5 yıl olarak bildirilen sağ kalım süreleri 10 yılın üzerine çıkmış ve bu artışın devam etmesi beklenmektedir” açıklamasında bulunmaktadır.

En Sık Görülen Belirtiler

Multipl miyelom hastalığında üç temel belirti ön plana çıkmaktadır. Prof. Dr. Mustafa Çetiner, bu belirtileri şu şekilde özetlemektedir:

  • Şiddetli kemik ağrısı: Multipl miyelomun en yaygın belirtisi kemiklerdeki doku kaybıdır. Bu kayıp, kemiklerde zımba ile delinmiş gibi bir görüntüye neden olabilir. Şiddetli kemik ağrıları ve nedensiz kırıklar, bu hastalığın önemli işaretleri arasında yer almaktadır.
  • Nedeni belirlenemeyen kansızlık: Plazma hücreleri tarafından işgal edilen kemik iliği, normal işlevini yerine getiremediği için kan hücreleri etkilenir ve kansızlık meydana gelir. Yüksek sedimantasyon değeri olan ve nedeni belirlenemeyen kansızlık sorunu yaşayan orta yaş üzeri bireylerde multipl miyelom düşünülmelidir.
  • Sebebi anlaşılamayan böbrek yetmezliği: Multipl miyelomun bir diğer belirtisi, nedeni anlaşılamayan böbrek yetmezliğidir. Anormal plazma hücreleri tarafından üretilen anormal proteinler, böbrek fonksiyonlarını bozabilir ve bu durum, kanda yüksek kalsiyum seviyelerine yol açarak böbrek yetmezliği, yorgunluk, kalp ritim bozukluğu, mide bulantısı ve kusma gibi sorunlara sebep olabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorum yapın