Kumar Bağımlılığı ve Etkileri
Prof. Dr. Göğcegöz, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte kumar oynamanın dinamiklerinin değiştiğini vurguluyor. Eskiden yalnızca erişkinlerin tercih ettiği casino gibi ortamlarda gerçekleştirilen oyunlar, günümüzde daha genç bireylerin de ilgisini çeker hale geldi. Sanal oyunlar ve çevrim içi kumar, özellikle çocuk ve ergenler arasında hızla yayılmakta ve bu durum, kumar bağımlılığının ev içindeki her ortamda sürdürülmesine neden olmaktadır.
Prof. Dr. Göğcegöz, sanal kumar bağımlılığına sahip bireylerin, oyunlardan aynı keyfi alabilmek için giderek daha fazla para harcadıklarını belirtiyor. Bu kişiler, kumar davranışlarını kontrol etmekte ve bırakmakta zorluk çekmekte; kaybettikleri paraları geri kazanma umuduyla kumar oynamaya devam etmekte ve sıkıntılarını aşma yöntemi olarak bu davranışı benimsemektedirler. Sonuç olarak, bu bireyler, ailevi ve sosyal ilişkilerden uzaklaşmakta, diğer ilgi alanlarını kaybetmekte ve iş veya okul gibi sorumluluklarını yerine getirmekte güçlük yaşamaktadırlar.
Kumar Bağımlılığı Tanısı Kimlere Koyulabilir?
Psikiyatride kullanılan Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabına (DSM-5) göre, bir bireye kumar bağımlılığı tanısı koymak için son 12 ay içinde aşağıdaki maddelerden en az dört tanesinin mevcut olması gerekmektedir:
- Aynı hazzı elde etmek için giderek daha fazla parayla kumar oynama.
- Kumar oynamayı bırakma veya kontrol altına alma girişimleri sırasında önemli bir sıkıntı yaşama.
- Sonuç alamadan kumar oynamayı kontrol etme veya bırakma çabalarının başarısız olması.
- Kumar oynama ile ilgili düşüncelere (geçmişteki kayıpları telafi etme, yeni kumar planları yapma vb.) sürekli olarak dalma.
- Sıkıntı ile başa çıkmak için kumar oynama davranışını benimseme.
- Kumarda kaybettiği paraları geri kazanabilmek için tekrar kumar oynama.
- Kumar oynadığını gizlemek amacıyla yalan söyleme.
- Kumar oynamanın sosyal, mesleki ve ailevi ilişkilerini olumsuz etkilemesi.
- Kumar oynaması sebebiyle yaşadığı maddi sıkıntılardan ötürü başkalarından borç alma.
Prof. Dr. Göğcegöz, kumar bağımlılığında bireyin farkındalık döneminin kritik olduğunun altını çizerek, bu bağımlılığın bir hastalık olduğunu ve bireyin kendi başına bunu aşamayacağını vurguladı. Ailelerin, bağımlı bireylere destek vermesi gerektiğini ifade eden Göğcegöz, “Burada önemli olan, ailelerin kumar bağımlısı olan bireye maddi destek vermeleri değil, tedavi sürecinde yanında olmalarıdır. Unutmayın ki, tüm borçlarını ödeyerek desteklediğinizi düşündüğünüz hastaya aslında yeni kumar sayfaları açmış olursunuz.” şeklinde konuştu.
Bozukluğun Tedavi Yöntemleri
Bu tür bağımlılıkların tedavisinde, psikofarmakoterapi (ilaç tedavisi), dirençli olgularda derin Transmanyetik Uyarım (Deep TMS) gibi gelişmiş yöntemler, ayrıca psikoterapi (motivasyonel görüşme teknikleri, bilişsel davranışçı terapi vb.) ile birlikte, ailenin de sürece dahil olduğu bir tedavi programının uygulanması olumlu sonuçlar vermektedir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı