Soğuk havalar, birçok hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Bu rahatsızlıkların başında ise orta kulak iltihabı gelmektedir. Kulak zarı ile iç kulak duvarı arasında bulunan ve işitmede önemli bir rol oynayan orta kulak boşluğunda meydana gelen enfeksiyon, tıbbi literatürde orta kulak iltihabı olarak adlandırılır. Bu hastalık, ateş, işitme sorunları ve kulak akıntısı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Erken tanı, etkin tedavi ve düzenli takip ile orta kulak iltihabı kontrol altına alınabilir. Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Zekiye Kabaş, orta kulak iltihabı ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Çocuklarda Orta Kulak İltihabı Daha Sık Görülüyor!
Orta kulak iltihapları genellikle aniden ortaya çıkar ve bu durumun ardından orta kulakta sıvı birikimi gözlemlenebilir. Çocuk yaş grubunda bu rahatsızlığın sıklığı oldukça fazladır. Orta kulaktaki hava, sıvı ve mikrobiyal alışveriş, genze açılan östaki tüpü aracılığıyla gerçekleşir. Çocukların anatomik yapısı, erişkinlere göre daha yatay bir yerleşime sahiptir; bu da orta kulağa mikrobiyal geçişi kolaylaştırırken, bakterilerin geri dönüşümünü zorlaştırır. Ayrıca, çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları ve alerjik durumlar, erişkinlere oranla daha sık görülmektedir. Geniz eti büyüklüğü de çocuklarda sıkça rastlanan bir durumdur. Tüm bu faktörler, orta kulak iltihabının çocuklarda daha yaygın olmasına neden olmaktadır.
Ani başlayan orta kulak iltihabında yüksek ateş, şiddetli ağrı, geçici işitme kaybı veya kulakta dolgunluk hissi gibi belirtiler görülebilir. Kulak zarında delinme meydana gelirse, kulakta akıntı da gözlemlenebilir. Kronik orta kulak iltihabı genellikle ani başlangıçlı iltihabın bir komplikasyonu olarak ortaya çıkar. Bu tür iltihapta sıkça orta kulakta sıvı birikimi görülür. Ağrı ve ateş mevcut değildir; ancak işitme kaybı, kulakta dolgunluk ve tıkanıklık hissi gelişebilir.
Kış Mevsimi Orta Kulak İltihabına Zemin Hazırlıyor
Sonbahar ve kış aylarında orta kulak iltihabı geçirme riski ve sıklığı artış göstermektedir. Bu dönemde nezle, grip, sinüzit, farenjit ve bademcik iltihapları daha sık görülmektedir. Tüm bu enfeksiyonlar, östaki tüpünün işlevini bozarak ve mikrobiyal geçişi artırarak klinik tabloyu olumsuz etkileyebilir. Tedavi edilmeyen orta kulak iltihapları ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar arasında kulak zarında çökme veya yapışmalar, kulak zarı delinmeleri, işitmeyi sağlayan kemikçik zincirinde erimeler, kalıcı işitme kayıpları, sürekli iltihabi akıntılar, kolesteatom oluşumu (iltihap sonucu oluşan ve kemik yapılarında erezyon yapabilen doku), yüz felci, denge bozukluğu ve baş dönmeleri, menenjit ve beyin absesi gelişimi yer alabilir. Bu tür komplikasyonların gelişimini önlemede ilaç tedavisinin yanı sıra düzenli takip de büyük önem taşır.
Altta Yatan Sebeplerin Araştırılması Gerekiyor!
Yılda 3-4 defadan fazla olan veya 3 ay boyunca tüm tedavilere rağmen iyileşmeyen orta kulak iltihaplarında, altta yatan sebeplerin belirlenmesi kritik öneme sahiptir. Geniz eti, alerjik nezle, kronik sinüzit ve sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme en yaygın sebepler arasında yer almaktadır. Erişkin hastalarda ise, başlangıç döneminde ya da ilk kez meydana gelen durumlarda, altta yatan geniz kanseri gibi ciddi hastalıkların olup olmadığının anlaşılması gerekmektedir. Sık geçirilen veya tedaviye yanıt vermeyen orta kulak iltihaplarında, ilaç tedavisinden ziyade cerrahi müdahale önerilmektedir. Bu müdahaleler arasında kulak zarına mikroskobik küçük bir kesi ile drenaj (miringotomi), kulak zarına tüp yerleştirilmesi ve geniz eti ameliyatı bulunmaktadır. Hastalığın seyri ve cerrahın tercihine göre tedavi şekillendirilmektedir; ancak, komplikasyon oluşumunu önlemek açısından bu süreç son derece önemlidir. Tedavinin başlangıç döneminde gecikmesi durumunda, klinik tablo ağırlaşabilir ve tedavide işitme kaybından çok, hastanın yaşam kalitesini artırmaya yönelik ağır cerrahiler gerekebilir.
Korunmak İçin Önlemlerinizi Alın
Orta kulak iltihabından korunmada ilk adım, sık el yıkama, havlu gibi ortak eşyaların kullanılmaması, hasta kişilerle temastan kaçınılması, klimalardan uzak durmak, dengeli beslenmek, grip salgınları sırasında kalabalık ortamlardan uzak durmak ve grip aşısı yaptırmak gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunma önlemlerini almayı içermektedir. Ayrıca, alerji ve kronik sinüzit gibi sürekli rahatsızlıkların tedavi edilmesi, sigara içmemek, çocukların pasif içici durumuna düşmesini engellemek, hava kirliliğinden uzak durmak ve reflü tedavisi de orta kulak iltihabından korunmada fayda sağlamaktadır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı